Bankacılıkta Krediler ve Kredi Riski Nasıl Belirlenir?

Son Güncellenme Tarihi : 11 Ekim 19

Kredi, bir sözleşme dâhilinde, bir miktar nakit paranın belli bir süre bir başkasına kullandırılması anlamına gelen ekonomik bir faaliyettir. Bu ekonomik faaliyette, verilen nakit paranın üzerine belli bir komisyon ve/veya faiz uygulanır ve bu para, borç veren kişiye bunlarla birlikte geri ödenir. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı gibi, bir banka, müşterilerine paralarını kullandırmak amacıyla ödünç vermektedir.

Kredi riski ise basit bir anlatımla; borç olarak kredi alan kişinin, borcunu ödememesi durumunda borç verenin karşı karşıya kalabileceği kayıp riski anlamına gelmektedir. Kredi riskinin yönetimi, mevzuatların belirlemiş olduğu kurallar esas alınarak krediyi veren kurum tarafından yapılmaktadır. Bu mevzuata dayalı kurallar çerçevesinde ve bankacılık kanununa göre; bankalar ancak öz kaynaklarının yüzde 25’i kadar kredi verebilmektedir. Yani bankalar, kredi kullandırırken de bazı kurallara bağlı olarak hareket edebilmektedir.

Bankalar, kredi başvuru ile gelen müşterilerine kredi onayı vermeden önce, kişilerin gelir durumlarına, çalışmakta oldukları sektörlere bakmakta ve ret/onay durumunu buna göre değerlendirmektedir. Örneğin; devlet memuru olan bir kişi, özel sektörde çalışan bir kişiye göre daha risksiz ve güveniliridir, dolayısı ile bu kişilerin kredi başvurusu bankalar tarafından daha çok onay almaktadır. Çünkü bu kişilerde, kredi riski durumu yaratma olasılığı daha azdır.

Kredi Riski Açısından Bankaların Uygulamaları

Bankalar, kendisinden borç olarak kredi alan müşterilerinin ödemelerini yapmayarak kredi riski durumu oluşturmaları ve durum karşısında yaşayacakları zararı azaltmak için çeşitli uygulamaları gerçekleştirirler. Bu çalışmalardan bir tanesi; borç olarak kendisinden kredi almak isteyen kişinin kredi değerliliğini baz alarak kredi maliyetini belirlemektir. Bu konudaki bir diğer çalışma ise; nakdi veya gayrinakdi olan bir teminatın, verilecek olan borç karşılığında istenmesidir. 

Borç alan şahsa ait olan bir taşınmaz üzerine ipotek konulması ya da borçlunun bir kefil göstermesi kredi riskine karşı alınmış olan önlemlerdendir. Ayrıca, bankadan kredi alan kişinin, bankada bulunan mevcut parası ya da ileride almaya hak kazanacağı paralar, kredinin kapatılması için kullanılabilir.

Kredi riski yönetimi, bankalar için oldukça önemlidir ve bu nedenle, bir kişiye kredi vermeden önce o kişiye ait tüm ticari faaliyetleri öğrenebilme haklarına sahiptirler. Bu bağlamda, kişilerin kredi notları bankaların bilgi erişimine açıktır. Dolayısı ile bir kişinin daha önce çekmiş olduğu borcun düzenli olarak ödenip ödenmediği ya da kişinin yaptığı harcamalar neticesinde kart ödemelerini düzenli yapıp yapmadığı bilgilerine ulaşılır ve banka da risk yönetimi göz önüne alarak kredi verip vermeme durumunu belirler.

Bankaların Kredi Risk Yönetimi Nedir?

Bankaların, kredi almayı talep eden kişiye krediyi temin etmedeki yetki ve değerlendirmesi durumuna kredi risk yönetimi denilmektedir. Bankalar, kredi için kendilerine başvuruda buluna kişiler içinde kime kredi verip kime kredi vermeyeceklerini tayin etme haklarına sahiptirler. Bu onay ya da ret durumunda, bankalar kişilerin sahip oldukları kredi notuna bakarlar. Bu en önemli faktörlerden biridir çünkü kredi notu, kişinin geçmişten beri yaptığı tüm ticari faaliyetler neticesinde belirlenmektedir ve gelecekte de nasıl davranacağı hakkında bankaya fikir vermektedir. 
Borç olarak bankalardan alınan krediler geri ödenmediğinde, hem kişilerin kredi notları düşmektedir hem de bankaların kredi riski yönetimi kapsamında zararlarını karşılamak adına çeşitli yaptırımları gerçekleştirme hakkı doğmaktadır. Bu hakların başında gelen; ödenmeyen borç nedeni ile yasal takip sürecinin başlatılıp, icra takibi başlatılmasıdır. Bu anlamda, kredi ödemelerini yapmak hem kredi kullanan kişiyi hem de bankayı bağlayan bir durumdur. Dolayısı ile bu süreç, iyi yönetilmesi gereken bir riskli süreçtir.



Diğer Haberler